Categories: Gündem

AB, Küresel Sağlık Alanında ABD’den Kalan Boşluğu Doldurabilir Mi?

Amerika Birleşik Devletleri’nin küresel sağlık alanındaki liderliği, son yıllarda önemli bir değişim sürecine girmiş durumda. Özellikle Donald Trump yönetimi sırasında, ABD’nin uluslararası sağlık girişimlerine yönelik yaklaşımında ciddi bir azalma yaşandı. ABD’nin sağlık yardımları ve küresel sağlık örgütlerine yaptığı katkılar azaldıkça, Avrupa Birliği (AB) bu boşluğu doldurabilecek bir güç olarak öne çıkmaya başladı. Ancak, AB’nin bu boşluğu ne ölçüde doldurabileceği ve küresel sağlık alanındaki etkisi, dünya genelindeki sağlık ve diplomatik ilişkilerde önemli bir soru işareti oluşturuyor.

ABD, yıllarca Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve diğer uluslararası sağlık programlarına büyük katkılarda bulunan bir ülke olmuştur. Ancak Trump’ın başkanlığı sırasında, ABD’nin bu tür kuruluşlara finansal desteğini kesmesi ve küresel sağlık politikalarına yaklaşımındaki değişiklikler, uluslararası sağlık alanında büyük bir boşluk yarattı. Biden yönetimiyle bu politikada bazı değişiklikler yaşansa da, ABD’nin geçmişteki rolünü yeniden kazanması zaman alabilir.

AB ise, küresel sağlık alanında daha aktif bir rol üstlenmeye karar verdi. Avrupa Birliği, hem ekonomik gücü hem de sağlık sistemlerindeki güçlü altyapısı ile sağlık yardımına katkıda bulunma potansiyeline sahip. AB, 2020’de COVID-19 pandemisiyle mücadele kapsamında önemli adımlar atarak, küresel aşı dağıtımına katkı sağladı. AB, ayrıca DSÖ gibi uluslararası sağlık kuruluşlarına finansal destek sağlayarak küresel sağlık politikalarında daha fazla etki yaratmaya başladı. AB’nin, sağlık yardımını sadece kendi sınırları içinde değil, küresel ölçekte genişletme kararlılığı, uluslararası toplumun ilgisini çekiyor.

Ancak, AB’nin ABD’nin küresel sağlık alanındaki boşluğunu tamamen doldurup dolduramayacağına dair bazı zorluklar bulunuyor. AB’nin içindeki farklı ülkelerin sağlık sistemleri ve politikalardaki çeşitlilik, bir bütün olarak ortak hareket etmeyi zorlaştırabilir. Ayrıca, finansal kaynakların yönetimi ve sağlık yardımlarının etkinliği gibi faktörler, AB’nin bu alandaki başarısını etkileyebilir.

Sonuç olarak, AB, ABD’den kalan boşluğu doldurabilecek kapasiteye sahip olsa da, bu sürecin daha karmaşık ve zaman alıcı olacağı aşikardır. AB’nin küresel sağlıkta daha etkin bir rol oynaması, sadece finansal katkılarla değil, aynı zamanda daha geniş kapsamlı bir sağlık stratejisinin oluşturulmasıyla mümkün olacaktır. Bu süreç, AB’nin sağlık politikalarını ve küresel diplomatik ilişkilerini nasıl şekillendireceğine bağlı olarak, küresel sağlık alanındaki dengeleri değiştirebilir.

Yönetici

Recent Posts

Longevity Diyetiyle Tanışın: Bilimsel Temelli Bu Beslenme Modeli Yaşam Süresini Uzatabilir

Son yıllarda popülerliği giderek artan "longevity diyeti", yalnızca kilo kontrolü değil, hücresel yaşlanmayı yavaşlatma ve…

1 gün ago

Sınavdan Çok Sınav Konuşuluyor: Uzmanlardan Uyarı “Evde Sınav Gündemi Yapmayın”

Yaklaşan YKS, LGS ve benzeri merkezi sınavlar öncesinde öğrencilerin üzerindeki baskı artarken, uzmanlar özellikle ailelerin…

3 gün ago

Semaglutid’in Karaciğer Hastalığı Hastalarına Şok Edici Faydası: Yeni Araştırma

Son yapılan bir araştırma, semaglutid adlı ilaç tedavisinin karaciğer hastalıkları üzerinde beklenmedik bir fayda sağladığını…

1 hafta ago

Her Gün Farklı Bir Aktivite, Beyni Güçlendiriyor

Beynimiz, tıpkı vücudumuzdaki diğer kaslar gibi, düzenli egzersiz ve farklı aktivitelerle güçlenebilir. Günlük hayatta yaptığımız…

2 hafta ago

CHP’li Barut: Sağlık Bakanı Aklımızla Alay Ediyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı sert bir şekilde…

2 hafta ago

‘SkinnyTok’ Zayıflama Trendinin Yiyecek Yoksunluğuna Yol Açabileceği Uyarısı

‘SkinnyTok’ adı verilen yeni zayıflama trendi, gençler arasında hızla popülerleşiyor, ancak uzmanlar bu trendin, yiyecek…

2 hafta ago