Yapılan son bilimsel araştırmalar, yağ oranı yüksek diyetlerin meme kanseri hücrelerinin yayılma riskini artırabileceğini gösteriyor. Özellikle doymuş yağ tüketiminin kontrolsüz arttığı beslenme biçimleri, tümör mikroçevresini etkileyerek metastaz sürecini hızlandırabiliyor.
Günümüzde birçok diyet modeli, yağ tüketimine farklı bakış açılarıyla yaklaşıyor. Ancak özellikle hayvansal kaynaklı doymuş yağların yüksek miktarda tüketildiği beslenme şekilleri, uzun vadede sağlık açısından risk taşıyabiliyor.
Bunlar arasında:
dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu tarz beslenme modellerinin yalnızca kilo artışı değil, bazı kanser türlerinin seyrini de etkileyebileceğini vurguluyor.
Meme kanseri, dünya genelinde kadınlar arasında en sık görülen kanser türlerinden biri. Genetik faktörler kadar yaşam tarzı da hastalığın oluşumunda ve yayılımında etkili. Bu noktada beslenmenin rolü kritik.
Harvard Üniversitesi’nde yapılan son çalışmalardan birine göre, yüksek yağlı beslenme tarzı, tümör hücrelerinin agresifliğini artırabilir. Özellikle doymuş yağ içeriği yüksek diyetlerde:
Bu durum, kanser hücrelerinin çevre dokulara daha kolay yayılmasına zemin hazırlayabiliyor.
Onkolog Dr. Yasemin Ö., bu konuda şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Artık sadece genetik mirasa bakmak yeterli değil. Ne yediğimiz, vücutta nasıl bir iç ortam oluşturduğumuz, kanserin yönünü belirliyor. Özellikle meme kanseri gibi hormonla bağlantılı türlerde, yağ tüketiminin şekli ve miktarı çok önemli.”
Dr. Yasemin Ö., trans yağlar ve doymuş yağlar yerine bitkisel yağlar, omega-3 kaynakları ve yüksek lifli gıdalarla zenginleştirilmiş beslenme modelinin daha koruyucu olduğunu vurguluyor.
Tüm yağlar vücuda aynı etkiyi göstermez. Bu noktada dikkat edilmesi gereken temel ayrım şöyledir:
Yüksek risk taşıyanlar:
Daha güvenli alternatifler:
Bu ayrım, sadece kanser değil, genel kalp-damar sağlığı açısından da büyük önem taşıyor.
Tedavi gören ya da risk grubunda bulunan bireylerin dikkat etmesi gereken bazı temel beslenme önerileri:
Son 10 yılda yapılan meta-analizler, yüksek yağlı diyetlerin sadece obeziteye değil, obezite üzerinden kanser yayılımına da etki ettiğini göstermiştir. Özellikle menopoz sonrası dönemde yağ tüketiminin kontrolü, meme kanseri riskini %20’ye kadar azaltabiliyor.
Ayrıca bağışıklık sistemiyle doğrudan bağlantılı olan bağırsak mikrobiyotası, yağlı beslenmeden olumsuz etkilenebiliyor. Bu da tümör oluşumunu tetikleyebilecek bir iç ortam yaratabiliyor.
Türkiye'de tüberküloz (verem) vakalarının kontrol altına alınması amacıyla Sağlık Bakanlığı yeni bir takip sistemini hayata…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, kanser tedavisi gören hastaların kamu ve özel sağlık…
Son bilimsel araştırmalar, beyin yaşlanmasının 45 yaşından sonra belirgin şekilde hızlandığını ortaya koyuyor. Peki, bilişsel…
Erken saç beyazlamasının önüne geçmek mümkün mü? Stres, genetik faktörler ve vitamin eksiklikleri saç renginin…
Hastalıklarla mücadele eden çocuklar için umut dolu bir gelişme! Yoğun bakım sürecini atlatan minik kahramanlara…
Sağlıklı bir vücut için kan dolaşımının düzenli olması büyük önem taşır. Yavaş kan akışı, enerji…