İngiltere’deki hapishane sistemi, son yıllarda artan nüfus ve yetersiz kaynaklar nedeniyle büyük bir krizle karşı karşıya. Cezaevlerindeki kalabalıklaşma, hem mahkumlar hem de hapishane personeli için ciddi sağlık ve güvenlik riskleri oluşturuyor. Bu krize çözüm olarak, yetkililer, COVID-19 karantina uygulamalarının cezaevlerinde uygulanmasını gündeme getirdi. Ancak, bu öneri hem tartışmalara yol açtı hem de çeşitli kesimler tarafından hem olumlu hem de olumsuz tepkiler aldı.
COVID-19 pandemisinin ilk dalgasında, İngiltere’deki cezaevleri, virüsün yayılmasını engellemek amacıyla sıkı karantina önlemleri almıştı. Bu önlemler, mahkumların daha izolasyonda kalmalarını ve sosyal etkileşimlerinin azaltılmasını içeriyordu. Ancak, pandemi sonrası bu uygulamaların, özellikle kalabalıklaşmış cezaevleri için uzun vadeli bir çözüm önerisi olarak yeniden gündeme gelmesi, bazı hak savunucuları ve uzmanlar tarafından tartışılmaya başlandı.
Bazı uzmanlar, COVID-19 karantina uygulamalarının, cezaevlerindeki kalabalığı azaltmak için etkili bir yöntem olabileceğini öne sürüyor. Mahkumların hücrelerde daha fazla zaman geçirmeleri, sosyal etkileşimlerinin kısıtlanması ve günlük aktivitelerinin düzenlenmesi, virüsün yayılmasını engellemekle kalmaz, aynı zamanda hapishanelerdeki güvenlik sorunlarını da azaltabilir. Ayrıca, cezaevlerinin aşırı kalabalıklaşmasının, mahkumlar arasında şiddet olaylarını ve intihar vakalarını artırabileceği göz önüne alındığında, bu tür önlemlerin cezai ortamın güvenliğini artırabileceği düşünülüyor.
Ancak, bu öneriye karşı çıkanlar da var. Hak savunucuları, COVID-19 karantinasının mahkumların psikolojik sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ve insan hakları ihlali olarak görülebileceğini belirtiyor. Mahkumların, hapishane ortamında daha fazla yalnızlık ve izolasyonla karşılaşmaları, onların ruhsal sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca, bazıları bu tür karantina önlemlerinin, adaletin ve rehabilitasyonun sağlanmasında engeller oluşturabileceğini savunuyor.
İngiltere hükümeti, hapishane krizine yönelik çözüm arayışında farklı önerileri değerlendirirken, COVID-19 karantinası uygulamalarının, kalabalıklaşmış cezaevlerinde sağlık ve güvenlik açısından etkili bir geçici çözüm olup olamayacağına karar verecek. Bu süreç, hem cezaevi çalışanlarının hem de mahkumların yaşam kalitesini artırmak adına daha geniş reformları içerebilir.
