Amerika Birleşik Devletleri, son yıllarda görülmeyen bir sağlık tehdidi ile karşı karşıya. Ülkede, verem (tüberküloz) vakaları rekor seviyelere ulaşarak, sağlık otoritelerini alarma geçirdi. 2025 yılı itibariyle, ABD’deki verem vakalarının sayısı ciddi bir artış gösterdi ve sağlık uzmanları, bu artışın hızla kontrol altına alınmazsa büyük bir salgına dönüşebileceği uyarısında bulunuyor.
Verem, genellikle akciğerleri etkileyen ve hava yoluyla yayılan bir enfeksiyon hastalığı olarak biliniyor. ABD’de, yıllarca kontrol altında tutulan bu hastalık, son dönemde hem yeni vakalar hem de tedaviye duyarlı olmayan (multidrug-resistant) verem türlerinin artışıyla yeniden gündeme geldi. Verem hastalığı, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Sağlık yetkilileri, son iki yıl içinde tespit edilen vakaların, önceki yıllara oranla iki kat daha fazla olduğunu belirtiyor.
Salgının yayılma hızındaki bu artış, uzmanlar arasında endişe yaratırken, sağlık kurumları çeşitli önlemler almak için harekete geçti. CDC (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri), verem vakalarının çoğalmasını engellemek adına ülke genelinde tarama programlarını genişletmeyi ve toplumda farkındalık yaratmayı hedefliyor. Ayrıca, verem hastalarının daha etkili tedavi edilmesi için antibiyotik tedavi protokollerinin gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Tedaviye dirençli vakaların sayısının artması, tedavi süreçlerini daha da zorlaştırıyor.
Verem hastalığının en fazla görüldüğü bölgeler, New York, Los Angeles ve Chicago gibi büyük metropol alanları olarak öne çıkıyor. Bu şehirlerde, yoğun nüfus ve düzensiz sağlık hizmetlerine erişim gibi faktörler, salgının yayılmasına zemin hazırlamış olabilir. Bununla birlikte, sağlık yetkilileri, kırsal bölgelerde de verem vakalarının arttığını ve hastalığın yayılmasının engellenebilmesi için daha fazla sağlık kaynağına ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
Toplumda farkındalık oluşturmak için yapılan kampanyalar, halkı düzenli sağlık taramalarına ve erken teşhise teşvik ediyor. Ayrıca, özellikle risk gruplarındaki bireylerin, yani bağışıklık sistemi zayıf olanların ve yoğun göçmen nüfusun, daha dikkatli olmaları gerektiği hatırlatılıyor.
Bu kadar yüksek sayıda vakayla karşı karşıya kalınan verem salgınının, toplum sağlığı açısından ciddi sonuçları olabileceği belirtiliyor. ABD, sağlık sistemini güçlendirmek ve bu tehlikeyi bertaraf etmek için çalışmalarını hızlandırırken, halk sağlığını tehdit eden bu hastalığın önüne geçilmesi için küresel işbirliğine de ihtiyaç duyuluyor.