Sağlık Bakanlığı ve uluslararası istatistik kurumlarının verilerine göre Türkiye, sezaryenle doğum oranlarında Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer alıyor. Uzmanlar, normal doğumun teşvik edilmesi gerektiğini vurgularken, artan sezaryen oranlarının hem anne hem bebek sağlığı açısından uzun vadeli riskler taşıdığına dikkat çekiyor.
Sezaryen Doğum Oranları Yükseliyor: Her 10 Doğumdan 6’sı Ameliyatla
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre önerilen ideal sezaryen oranı %10-15 seviyelerinde. Ancak Türkiye’de bu oran %57’nin üzerine çıkarak Avrupa ortalamasının yaklaşık üç katına ulaşmış durumda. Bu oran özel hastanelerde %75’e kadar çıkabiliyor.
Sağlık Bakanlığı 2025 yılı verilerine göre:
- Toplam doğumların %57,3’ü sezaryen ile gerçekleşti
- Özel hastanelerde bu oran %74,6
- Kamu hastanelerinde %42,1
- Doğum yapan kadınların önemli bir kısmı ilk bebekte bile sezaryen tercih etti
Sezaryen Oranlarının Yüksekliğinin Nedenleri Neler?
Uzmanlara göre Türkiye’de sezaryen doğum oranlarının bu denli yüksek olmasının başlıca nedenleri şöyle:
- Anne adayının doğum sancısından korkması
- Hekimlerin yasal sorumluluktan kaçınmak için sezaryeni tercih etmesi
- Özel hastanelerde planlı doğum talebinin artması
- İlk doğumun sezaryen olması durumunda ikincisinde de otomatik olarak tekrarlanması
- Doğuma hazırlık eğitimi ve normal doğum farkındalığının yetersiz olması
Kadın doğum uzmanları, bu süreçte hekimlerin değil sistemin sorgulanması gerektiğini belirtiyor. Çünkü sezaryen hem planlama kolaylığı sunuyor hem de zaman yönetimini kolaylaştırıyor. Ancak bu tercih anne ve bebek sağlığı açısından her zaman en doğru seçenek olmayabiliyor.
Normal Doğumun Faydaları Unutulmamalı
Sağlık otoriteleri, sezaryen operasyonunun sadece tıbbi zorunluluk durumlarında tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor. Normal doğumun hem annenin iyileşme sürecini hızlandırdığı hem de bebeğin bağışıklık sistemi gelişimi açısından daha faydalı olduğu belirtiliyor.
Normal doğumun avantajları:
- Hastanede kalış süresi daha kısa
- Enfeksiyon riski düşük
- Bebekte solunum problemleri daha az
- Emzirme süreci daha hızlı başlıyor
- Anne ile bebek arasındaki ilk temas daha erken gerçekleşiyor
Türkiye’de Sezaryenle Mücadele İçin Yeni Stratejiler Gündemde
Sağlık Bakanlığı, sezaryen oranlarını düşürmeye yönelik kapsamlı bir eylem planı üzerinde çalışıyor. Bu kapsamda planlanan bazı adımlar şöyle:
- Doğuma hazırlık kurslarının yaygınlaştırılması
- Normal doğumu destekleyen hastane uygulamalarının teşvik edilmesi
- Sezaryen doğum oranı yüksek olan hastanelerin takibe alınması
- İlk doğumda sezaryen yerine vajinal doğumu destekleyen protokollerin devreye alınması
- Ebelerin aktif rol üstlendiği, doğum koçu destekli sistemlerin geliştirilmesi
Ayrıca kamu spotları ve sosyal medya kampanyalarıyla da anne adaylarının normal doğum hakkında daha bilinçli karar vermesi hedefleniyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Sezaryen Gerektiğinde Hayat Kurtarır, Gereksiz Olduğunda Risk Taşır
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları, sezaryenin doğru endikasyonlarla yapıldığında hayat kurtarıcı bir yöntem olduğunu ancak keyfi kullanımın ciddi riskler doğurabileceğini vurguluyor. Her ameliyat gibi sezaryen de komplikasyon riski taşır. Bunlar arasında:
- Enfeksiyon
- Anesteziye bağlı komplikasyonlar
- Rahim yırtılması (ilerleyen doğumlarda)
- Doğurganlık sorunları
- Geç iyileşme süreci
Bu nedenle her doğumun tıbbi değerlendirme ışığında, anne ve bebeğin yararına göre planlanması gerektiği konusunda sağlık profesyonelleri hemfikir.